domaine hasret yumuşak g
astor piazzolla'dan oblivion tadında parçalar istiyorum canlar. eternity and a day'in o meşhur teması gibi. nicos gibi.hani ''at winamp'a, al eline kitabını, bir de mis gibi kahve'' olayları diyorum :Dlütfen, for god sake, voice of the soul demeyiniz.
astor piazzolla'dan oblivion tadında parçalar istiyorum canlar. eternity and a day'in o meşhur teması gibi. nicos gibi.
hani ''at winamp'a, al eline kitabını, bir de mis gibi kahve'' olayları diyorum :D
lütfen, for god sake, voice of the soul demeyiniz.
hani ''at winamp'a, al eline kitabını, bir de mis gibi kahve'' olayları diyorum :D
lütfen, for god sake, voice of the soul demeyiniz.
0
balmorhea şarkıları.
lament: www.youtube.com
(müthiş şarkı)
san solomon: fizy.com
barefoot pilgrims: fizy.com
limmat: www.youtube.com
lament: www.youtube.com
(müthiş şarkı)san solomon: fizy.com
barefoot pilgrims: fizy.com
limmat: www.youtube.com
0
selim pusat
Diplomasi isimli bir oyun var. Bir çeşit RPG. Standart olarak 1910 Avrupa'sında geçen ve 7 kişiyle oynanan bir oyun temel olarak. Belki biraz "Risk" gibi ama temel olay adında da görüldüğü gibi diplomasi. Masabaşında da oynanabiliyor olsa da, mail yoluyla oynamak çok daha keyifli ve gerçekçi olduğu
Diplomasi isimli bir oyun var. Bir çeşit RPG. Standart olarak 1910 Avrupa'sında geçen ve 7 kişiyle oynanan bir oyun temel olarak. Belki biraz "Risk" gibi ama temel olay adında da görüldüğü gibi diplomasi. Masabaşında da oynanabiliyor olsa da, mail yoluyla oynamak çok daha keyifli ve gerçekçi olduğu için onu tercih ediyoruz. Uzun süren bir oyun olsa da, günde en fazla 15-20 dk. ayırmak yetiyor. Biz üç kişiyiz, 4 kişiye daha ihtiyacımız var. İlgilenen arkadaşlara daha detaylı olarak anlatırım. İlgilenen arkadaşlarla sözlükten mesajlaşarak (sözlük dışındakiler de buraya cevap yazarak) iletişim kurabiliriz.
0
abi muhtemelen ben oynayamam, vakit ayıramam. ya da oyuna başlayıp iki gün sonra kıllık çıkarabilirim "benim çok işim var, oynayamıyorum" falan diye. hem hakikaten de çok işim var :) o yüzden hiç başınızı ağrıtmayayım ben.
ama oyunun nasıl bir şey olduğunu çok merak ettim. nasıl bir şey, nasıl oynanıyor falan... nereden bilgi alabilirim ben bu konularda? link mink bir şey var mıdır?
ama oyunun nasıl bir şey olduğunu çok merak ettim. nasıl bir şey, nasıl oynanıyor falan... nereden bilgi alabilirim ben bu konularda? link mink bir şey var mıdır?
0
nafiz bey
Efendim, Heroes dizisinin cnbc-e'de yayınlanan "ikinci sezon başlıyor" temalı reklamlarındaki müziği arıyorum. Reklamı hatırlamanız için link de vereyim, lakin buradaki reklamın müziği farklı. Bana cnbc-e'de yayınlanan reklamın müziği lazım. (cnbc-e'de yayınlanan versiyonunun linkini bulamadım)http:
Efendim, Heroes dizisinin cnbc-e'de yayınlanan "ikinci sezon başlıyor" temalı reklamlarındaki müziği arıyorum. Reklamı hatırlamanız için link de vereyim, lakin buradaki reklamın müziği farklı. Bana cnbc-e'de yayınlanan reklamın müziği lazım. (cnbc-e'de yayınlanan versiyonunun linkini bulamadım)
www.youtube.com
Bulana, buldurana teşekkürümüzü şimdiden edelim.
www.youtube.com
Bulana, buldurana teşekkürümüzü şimdiden edelim.
0
Rosie Thomas - It don't matter to the sun
(bkz: #11558519)
sözlerini de yazdım tam olsun diye. mp3 te yollayabilirim.
edit: ay kıçımla okuyunca böyle oluyor.. neyse cnbce izleyelim o zaman.
(bkz: #11558519)
sözlerini de yazdım tam olsun diye. mp3 te yollayabilirim.
edit: ay kıçımla okuyunca böyle oluyor.. neyse cnbce izleyelim o zaman.
0
Evet, reklam o, kastettiğim müzik de orada çalan müzik. Ben bulamadıydım onu. Belki yeni yüklenmiştir, belki ben becerememişimdir. Teşekkür ederiz bulduğunuz için efem.
Lakin müzüğü nasıl bulacağız, kaldı orası. Neyse bu da bir aşamadır. Zaten bulamayınca ölmüyoruz. Ben de çok takıntı yapan bir insan değilimdir hamdolsun. Lakin pek tatlı müzik. Bulabilsem repeat'te dinlerim saatlerce.
Son not: Linkteki videonun altındaki, "çalan müzik ne?" içerikli yorum bana ait değil. Dimek ki benden başkaları da arıyormuş, soruyormuş bu müziği. Halkımızın iltifatına mazhar olmuş bi parça yani :)
Lakin müzüğü nasıl bulacağız, kaldı orası. Neyse bu da bir aşamadır. Zaten bulamayınca ölmüyoruz. Ben de çok takıntı yapan bir insan değilimdir hamdolsun. Lakin pek tatlı müzik. Bulabilsem repeat'te dinlerim saatlerce.
Son not: Linkteki videonun altındaki, "çalan müzik ne?" içerikli yorum bana ait değil. Dimek ki benden başkaları da arıyormuş, soruyormuş bu müziği. Halkımızın iltifatına mazhar olmuş bi parça yani :)
0
crimson king
evet ben fotoğraf çekmeyi öğrenmek istiyorum ama profesyonel olarak öğrenmek istiyorum. aslında tam profesyonel değil yani bu işi yapmayı düşünmüyorum ama her istediğimde, istediğim gibi fotoğraflar çekebilmeyi istiyorum. yani herkes şans eseri muhteşem pozlar yakalayabiliyor ama ben işin teknik yan
evet ben fotoğraf çekmeyi öğrenmek istiyorum ama profesyonel olarak öğrenmek istiyorum. aslında tam profesyonel değil yani bu işi yapmayı düşünmüyorum ama her istediğimde, istediğim gibi fotoğraflar çekebilmeyi istiyorum. yani herkes şans eseri muhteşem pozlar yakalayabiliyor ama ben işin teknik yanını vesairesini öğrenmek istiyorum. başlangıç için 2 tane dijital fotoğraf makinası var, iyice öğrendikten sonra da ihtiyaçlarımı belirleyip profesyonel bir makina, objektif vs alabilmek istiyorum. evet istiyorum. lütfen yardımcı olunuz.
0
Şöyle ki, ben de yaklaşık beş sene önce öylesine başladığım fotoğraf çekme şeysini, fotokritik.com ile tanıştıktan sonra ciddiye almaya başladım ve epey bir şey öğrendim. Hatta tevazuyu bir kenara bırakarak iyi sayılabilecek bir fotoğrafçı olduğumu dahi söyleyebilirim. (Ama söylemiyorum tabi :)
Kanaatimce işin teknik yönü kolay öğreniliyor. Taş çatlasa bir sene sürüyor insanın diyaframdı, enstantaneydi, ISOydu, bunları öğrenip anlaması. Ama gözün fotoğrafı görmesi, kompozisyon kurmaya başlaması, fotoğraf için iyi olan şeylerle fotoğrafa zarar verecek şeyleri ayırabilir hale gelmesi daha uzun bir süreç tabi. Bunun için de bol bol (iyi) fotoğraf görmek gerekiyor.
Bence öncelikle fotokritik.com'a üye olun. Ama orada yazılacak "oo, süper fotoğraf" vs. yorumları pek de ciddiye almayın. Pek çok site gibi, fotokritikte de işten anlamadığı halde ahkam kesen adamlar mevcut. Sonra beğendiğiniz fotoğrafçıları favorilerinize ekleyin ve onların fotoğraf serüvenini takip edin. İyi fotoğrafçıların yorumlarını/eleştirilerini okuyun. Sonuçta sizin fotoğraflarınıza yazılacak yorumlardan ziyade, sitede gezerken rastladığınız güzel yorumlardan faydalanacaksınız. Eğer aceleniz yoksa ve kendinizi fotokritik'le sınırlamaz, fotoğrafla ilgili bulduğunuzu okur, gördüğünüzü incelerseniz, kısa bir zaman sonra fotoğrafçılığınızda gözle görülür bir gelişme olduğunu farkedersiniz.
Ayrıca internette fotoğrafla alakalı bir dolu kaynak var. Kompozisyon nasıl oluşturulur'undan tut, Diyafram nedir, ne işe yarar'ına kadar her mevzuda yazılmış, çizilmiş şeyler var. Aklına estikçe, kafana takıldıkça googla amcaya danışırsın. Bir gün bir de bakmışsın ki bir sürü şey biliyorsun fotoğrafa dair.
Kursa gitmek falan da düşünülebilir tabi, ama ben pek taraftar değilim. Zaten fotoğraf çekme serüveni içerisinde yavaş yavaş ve keyifle öğrenilecek teknik bilgiler için para verip, kursa gitme fikri bana iyi bir fikir gibi gelmiyor.
Daha yazılabilecek milyon tane şey vardır belki ama şimdilik benim aklıma gelenler bunlar.
Bir de elindeki iki fotoğraf makinasından hiç olmazsa birinde tam manuel fotoğraf çekebilme seçeneği vardır inşallah. (M modu) Çünkü tam otomatik makinayla ancak kompozisyonunu düzeltebilirsin. Neyse, yoksa da kafana takma. Bir müddet otomatik çek, sonra ister giriş seviyesi bir amatör tam manuel makina, ister daha gelişmiş bir şey alırsın. (Ben Mustek MDC4000 gibi iğrenç bir makinayla başladığım fotoğraf serüvenine, Canon A75'le devam etmiştim ki, birincisi ne kadar iğrençse, ikincisi o kadar güzeldi. Başlarda hayali bile zorken, şu anda bir Canon EOS 350D sahibiyim hamdolsun :)
(Bu arada bütün bunlar kendi kanaatimdir. Kursa gitmeden, bir vakfa/gruba üye olmadan fotoğraf çekilemez diyenler de olabilir. Benim kurslarla, derneklerle hiç ilişkim olmadı. O yüzden bilemeyeceğim, nasıl yerlerdir, size ne faydaları dokunur. Ama onlarsız da oluyor kanaatini edindim ben)
Bitirirken bir de şu linktekileri okumanızı tavsiye edeyim madem. İster başlangıç niyetine hemen okuyun, ister bookmark yapıp saklayın, ama bir gün okuyun mutlaka.
cekirdek.uludag.org.tr
Kolay gelsin :)
Kanaatimce işin teknik yönü kolay öğreniliyor. Taş çatlasa bir sene sürüyor insanın diyaframdı, enstantaneydi, ISOydu, bunları öğrenip anlaması. Ama gözün fotoğrafı görmesi, kompozisyon kurmaya başlaması, fotoğraf için iyi olan şeylerle fotoğrafa zarar verecek şeyleri ayırabilir hale gelmesi daha uzun bir süreç tabi. Bunun için de bol bol (iyi) fotoğraf görmek gerekiyor.
Bence öncelikle fotokritik.com'a üye olun. Ama orada yazılacak "oo, süper fotoğraf" vs. yorumları pek de ciddiye almayın. Pek çok site gibi, fotokritikte de işten anlamadığı halde ahkam kesen adamlar mevcut. Sonra beğendiğiniz fotoğrafçıları favorilerinize ekleyin ve onların fotoğraf serüvenini takip edin. İyi fotoğrafçıların yorumlarını/eleştirilerini okuyun. Sonuçta sizin fotoğraflarınıza yazılacak yorumlardan ziyade, sitede gezerken rastladığınız güzel yorumlardan faydalanacaksınız. Eğer aceleniz yoksa ve kendinizi fotokritik'le sınırlamaz, fotoğrafla ilgili bulduğunuzu okur, gördüğünüzü incelerseniz, kısa bir zaman sonra fotoğrafçılığınızda gözle görülür bir gelişme olduğunu farkedersiniz.
Ayrıca internette fotoğrafla alakalı bir dolu kaynak var. Kompozisyon nasıl oluşturulur'undan tut, Diyafram nedir, ne işe yarar'ına kadar her mevzuda yazılmış, çizilmiş şeyler var. Aklına estikçe, kafana takıldıkça googla amcaya danışırsın. Bir gün bir de bakmışsın ki bir sürü şey biliyorsun fotoğrafa dair.
Kursa gitmek falan da düşünülebilir tabi, ama ben pek taraftar değilim. Zaten fotoğraf çekme serüveni içerisinde yavaş yavaş ve keyifle öğrenilecek teknik bilgiler için para verip, kursa gitme fikri bana iyi bir fikir gibi gelmiyor.
Daha yazılabilecek milyon tane şey vardır belki ama şimdilik benim aklıma gelenler bunlar.
Bir de elindeki iki fotoğraf makinasından hiç olmazsa birinde tam manuel fotoğraf çekebilme seçeneği vardır inşallah. (M modu) Çünkü tam otomatik makinayla ancak kompozisyonunu düzeltebilirsin. Neyse, yoksa da kafana takma. Bir müddet otomatik çek, sonra ister giriş seviyesi bir amatör tam manuel makina, ister daha gelişmiş bir şey alırsın. (Ben Mustek MDC4000 gibi iğrenç bir makinayla başladığım fotoğraf serüvenine, Canon A75'le devam etmiştim ki, birincisi ne kadar iğrençse, ikincisi o kadar güzeldi. Başlarda hayali bile zorken, şu anda bir Canon EOS 350D sahibiyim hamdolsun :)
(Bu arada bütün bunlar kendi kanaatimdir. Kursa gitmeden, bir vakfa/gruba üye olmadan fotoğraf çekilemez diyenler de olabilir. Benim kurslarla, derneklerle hiç ilişkim olmadı. O yüzden bilemeyeceğim, nasıl yerlerdir, size ne faydaları dokunur. Ama onlarsız da oluyor kanaatini edindim ben)
Bitirirken bir de şu linktekileri okumanızı tavsiye edeyim madem. İster başlangıç niyetine hemen okuyun, ister bookmark yapıp saklayın, ama bir gün okuyun mutlaka.
cekirdek.uludag.org.tr
Kolay gelsin :)
0
national geographic interaktif fotoğraf okulu 4 cd den oluşan setiyle bu konuda sana fazlasıyla yardımcı olacaktır.yanılmıyorsam bu seti "yalçınlar" mağazalarında satıyorlar. ordan edinebilirsin.
0
green green curly fries
arkadaşlar nasıl yapmalı? spor salonuna gidicek zamanım yok dumle da almak istemiyorum. napmalı nasıl durmalı kaç set kaç tekrar yapmalı, elleri nasıl konumlandırmalı?
arkadaşlar nasıl yapmalı? spor salonuna gidicek zamanım yok dumle da almak istemiyorum. napmalı nasıl durmalı kaç set kaç tekrar yapmalı, elleri nasıl konumlandırmalı?
0
kolları geniş açarsanız göğüsun dış tarafı çalışır , ellerinizi birbirine yakın tutarak yaparsanız göğüsün iç kısımları dolar.ayrıca elleriniz ;köprücük kemiğinin üstünde kalacak şekilde sınav çekerseniz üst göğüs çalışır.elleri ,köprücük kemiğinin altında tutarsanız , alt gögüs çalışır.
sadece şınav çekecekseniz , sabah 3*12(yavaş yavaş arttırın) ve aksam 3*12(bunu da yavaş yavaş arttırın) yeterli olur kanımca.
bir de şınavı yavaş çekmenizi öneririm.hızlı hızlı 25 tane yapacağınız , yavaş yavaş 12 tane yapın,daha iyi.kas ,zorlandıkça çalışır.1 şınavı 2 saniyede çekmek yerine , 5 saniyede çekin.
edit: şınavdan sonra 2 sandalyeyi birbirine bakacak şekilde yerleştirin.bir sandalyenin ucundan tutun , 2 ayağınızı diğerine doğru uzatın.2 sandalye arasında mesefaye ayarlayın.sadece kollarınızı bükerek vücudunuzu aşağıya doğru indirip kaldırın.bu hareket de gögüsün şekillenmesine yardımcı olur.bu da resmi :
vucutcu.com
sadece şınav çekecekseniz , sabah 3*12(yavaş yavaş arttırın) ve aksam 3*12(bunu da yavaş yavaş arttırın) yeterli olur kanımca.
bir de şınavı yavaş çekmenizi öneririm.hızlı hızlı 25 tane yapacağınız , yavaş yavaş 12 tane yapın,daha iyi.kas ,zorlandıkça çalışır.1 şınavı 2 saniyede çekmek yerine , 5 saniyede çekin.
edit: şınavdan sonra 2 sandalyeyi birbirine bakacak şekilde yerleştirin.bir sandalyenin ucundan tutun , 2 ayağınızı diğerine doğru uzatın.2 sandalye arasında mesefaye ayarlayın.sadece kollarınızı bükerek vücudunuzu aşağıya doğru indirip kaldırın.bu hareket de gögüsün şekillenmesine yardımcı olur.bu da resmi :
vucutcu.com
0
Şınav bileşik bir hareket olduğu için ağırlık kullanmadan bir çok kası çalıştırmaya yarar. Basite alma.
Önce marcelorios'un açıkladığı teorik bilgileri gerçeğe nasıl dökeceğini anlatayım. Üst göğüs çalıştırmak için, ayaklarını divan olur, pencere altı olur bi yere dayayıp öyle çek şınavı. Bu normal şınavdan daha zordur ama göğüsün en göz önünde olan üst kısmını belirginleştirir.
Alt göğüs içinde bu sefer ellerin yüksekte ayağın yerde olsun. Bunda sayıyı daha yüksek tutmaya çalış. Çünkü hem daha kolay, hem de alt kısmı büyütmekten çok sıkılaştırmak isteyeceksin.
Şınavı tek başına göğüs hareketi olarak da görme. Kollarını birbirine yakın tutup dirseklerini yana değil geriye doğru kıracak şekilde yaptığın şınav tricesp yani kolun arkasındaki kasları da çok yoğun bir şekilde çalıştıracaktır.
Üst göğüs için tarif ettiğim hareket de ön omuzlar üzerinde oldukça etkili. İleriki zamanlarda amuda kalkıp şınav çekerek genel larak omuz bölgeni daha yoğun vurabilirsin.
Tekrarlar konusunda kendine sınır koyma. Heefin başarısızlık noktasına, yani tek bir tekrar daha çıkartacak duruma gelemeyene kadar her biri yaklaşık 4 saniye sürecek tekrarlar ile 3 set çıkarabilmek olsun. Bunda ilk sette 15 ikincide 12 çıkarabilirsin. Önemli olan kesilene kadar yapmak. Ve her sette bu başarısızlık noktasını yakala.
Zamanla tekrarlar çok artınca işin içine ekstra ağırlık katmak için bir sırt çantasının içine ansiklopedileri doldurup sırtına takar öyle şınav çekersin. İlerledikçe manitayı sırtına oturtursun gerekirse.
setlerde 20-25 tekrarı geçtikten sonra bu dediğim ağırlık arttırmaya başla.
Bütün vucudu tam çalıştırabilmek için şınav çalışmanın yanıa bir de barfiks ekleyebilirsen tam olur. Ona da başladığında gerekli açıklamaları eklerim.
Önce marcelorios'un açıkladığı teorik bilgileri gerçeğe nasıl dökeceğini anlatayım. Üst göğüs çalıştırmak için, ayaklarını divan olur, pencere altı olur bi yere dayayıp öyle çek şınavı. Bu normal şınavdan daha zordur ama göğüsün en göz önünde olan üst kısmını belirginleştirir.
Alt göğüs içinde bu sefer ellerin yüksekte ayağın yerde olsun. Bunda sayıyı daha yüksek tutmaya çalış. Çünkü hem daha kolay, hem de alt kısmı büyütmekten çok sıkılaştırmak isteyeceksin.
Şınavı tek başına göğüs hareketi olarak da görme. Kollarını birbirine yakın tutup dirseklerini yana değil geriye doğru kıracak şekilde yaptığın şınav tricesp yani kolun arkasındaki kasları da çok yoğun bir şekilde çalıştıracaktır.
Üst göğüs için tarif ettiğim hareket de ön omuzlar üzerinde oldukça etkili. İleriki zamanlarda amuda kalkıp şınav çekerek genel larak omuz bölgeni daha yoğun vurabilirsin.
Tekrarlar konusunda kendine sınır koyma. Heefin başarısızlık noktasına, yani tek bir tekrar daha çıkartacak duruma gelemeyene kadar her biri yaklaşık 4 saniye sürecek tekrarlar ile 3 set çıkarabilmek olsun. Bunda ilk sette 15 ikincide 12 çıkarabilirsin. Önemli olan kesilene kadar yapmak. Ve her sette bu başarısızlık noktasını yakala.
Zamanla tekrarlar çok artınca işin içine ekstra ağırlık katmak için bir sırt çantasının içine ansiklopedileri doldurup sırtına takar öyle şınav çekersin. İlerledikçe manitayı sırtına oturtursun gerekirse.
setlerde 20-25 tekrarı geçtikten sonra bu dediğim ağırlık arttırmaya başla.
Bütün vucudu tam çalıştırabilmek için şınav çalışmanın yanıa bir de barfiks ekleyebilirsen tam olur. Ona da başladığında gerekli açıklamaları eklerim.
0
fitness pump diye bisi var.. bayagi ise yariyor diyolar. bulursan bana da haber ver :)
0
Bir de 8*3 vardır. Olabildiğince hızlı 3 tekrar ve 8 set. Kendini olabildiğince hızlı ve şiddetli bir şekilde havaya itersin. Eğer yapabiliyorsan Raki misali ellerini de çırpabilrsin :) Bir haftada bu egzersizle bench presse beş kilo ekledim.
0
hepiniz sağolunuz beyler, gerçekten güzel bilgiler var imiş burada;
bendeniz hepsini okuyup, istifade edip, (belki biraz daha net bir programı olduğu için) want2die'ınkini tercih ettim. Lakin bir kaç sorum olacak,
efendim, yirmili yaşlarının baharında, göbek vs. gibi ağırlıklara sahip olmayan, ancak her gün okula şuraya buraya yürümek dışında spor da yapmayan biri olarak,
1. topu topu ilk gün sabah beş set, akşam beş set; ikinci gün yalnızca sabah beş set şınav çekmeme rağmen ve aradan bir gün geçmesine rağmen omuz, kol ve göğüs nahiyesindeki kaslarımın ezilmişcesine ağrıdığını hissediyorum. Bu normal midir? Hayra mı alamet? :) Hayır, çok da umurum değil, pek adama koymayan bir ağrı, dokununca falan hissediliyor, lakin öyle sanıyorum ki şu anda şınav çekmeye kalksam beşi bulamam. Daha birinci şınav denemesinde "aah"ı basıyorum. Nasıl devam edeceğim ben bu şınav çekme şeysine? Yarın öbürsü gün geçer, bünye yavaş yavaş alışır mı? Ha, bir de istatistik de vereyim rezil olma pahasına. Şöyle ki,
1. sette 15,
2. de 5,
3. de 10,
4. de 10,
5. de 7 adet olarak çektim bu şınavları. Bu rakamların hayli düşük olduğunu sanıyorum. Buna rağmen durum böyle. Yoksa günde iki defa (sabah-akşam) çektiğim için mi böyle oldu? Daha aralıklı mı çekmeli?
2. Her bir set arasında ne kadar ara verilmeli? Birinci sette gücünüzü harcadınız mıydı, aradan on dakika geçse de ikinci sette pek işe yarar bir performans sergileyemiyorsunuz çünki. Üçten, dörtten, beşten bahsetmiyorum bile.
3. Yukarıda bahsettiğim yürüme hadisesi spordan sayılır mı? Yani günü bilgisayar başında değil de, dışarıda geçen, en azından totalde yarım saat, bir saat yürüyen adam ekstradan düzenli yürüyüşlere, koşmalara falan ihtiyaç duyar mı?
bendeniz hepsini okuyup, istifade edip, (belki biraz daha net bir programı olduğu için) want2die'ınkini tercih ettim. Lakin bir kaç sorum olacak,
efendim, yirmili yaşlarının baharında, göbek vs. gibi ağırlıklara sahip olmayan, ancak her gün okula şuraya buraya yürümek dışında spor da yapmayan biri olarak,
1. topu topu ilk gün sabah beş set, akşam beş set; ikinci gün yalnızca sabah beş set şınav çekmeme rağmen ve aradan bir gün geçmesine rağmen omuz, kol ve göğüs nahiyesindeki kaslarımın ezilmişcesine ağrıdığını hissediyorum. Bu normal midir? Hayra mı alamet? :) Hayır, çok da umurum değil, pek adama koymayan bir ağrı, dokununca falan hissediliyor, lakin öyle sanıyorum ki şu anda şınav çekmeye kalksam beşi bulamam. Daha birinci şınav denemesinde "aah"ı basıyorum. Nasıl devam edeceğim ben bu şınav çekme şeysine? Yarın öbürsü gün geçer, bünye yavaş yavaş alışır mı? Ha, bir de istatistik de vereyim rezil olma pahasına. Şöyle ki,
1. sette 15,
2. de 5,
3. de 10,
4. de 10,
5. de 7 adet olarak çektim bu şınavları. Bu rakamların hayli düşük olduğunu sanıyorum. Buna rağmen durum böyle. Yoksa günde iki defa (sabah-akşam) çektiğim için mi böyle oldu? Daha aralıklı mı çekmeli?
2. Her bir set arasında ne kadar ara verilmeli? Birinci sette gücünüzü harcadınız mıydı, aradan on dakika geçse de ikinci sette pek işe yarar bir performans sergileyemiyorsunuz çünki. Üçten, dörtten, beşten bahsetmiyorum bile.
3. Yukarıda bahsettiğim yürüme hadisesi spordan sayılır mı? Yani günü bilgisayar başında değil de, dışarıda geçen, en azından totalde yarım saat, bir saat yürüyen adam ekstradan düzenli yürüyüşlere, koşmalara falan ihtiyaç duyar mı?
0
Gerçi kimse iplememiş benim mesajı ama gerek de yokmuş zaten :)
Efenim, hamlıktanmış hepsi onların. Bir de "spora başlıyorum" gazıyla herşeyi fazla fazla, abartaraktan yapmaktanmış sanırsam. İki gün içinde sözkonusu ağrılar geçti ve ben günde beş set sınav çekmeye devam etmekteyim. Ağrı, sızı yok. Psikolojik midir bilemem, ama insan kendini daha bir formda, daha bir kaslanmış da hissediyor :)
Gelişmeleri aktarmaya devam etmeyi düşünmüyorum :)
Efenim, hamlıktanmış hepsi onların. Bir de "spora başlıyorum" gazıyla herşeyi fazla fazla, abartaraktan yapmaktanmış sanırsam. İki gün içinde sözkonusu ağrılar geçti ve ben günde beş set sınav çekmeye devam etmekteyim. Ağrı, sızı yok. Psikolojik midir bilemem, ama insan kendini daha bir formda, daha bir kaslanmış da hissediyor :)
Gelişmeleri aktarmaya devam etmeyi düşünmüyorum :)
0
